8 Şubat 2011 Salı

Açık Mektup

Aziz İnsanlarım,

Bu mektup bir isyan değildir; bu mektup bir yalvarış değildir; bu mektup bir ağlayış değildir; bu sadece bir çöptür. Okuyup, arkasından bir kaç kez düşünüp anlayamacağınız bir çöptür.

Henüz 5 yaşımdaydım. Hayata dair ufak da olsa bazı tereddütlerim vardı. Büyükmekten korkuyordum ama küçük kalmak istemiyordum. İstediğim yiyecekleri alamamak bana bir eksiklik gibi gelmesine rağmen, büyüdüğümde istediğimi almakla yetinmeyeceğimi bilmek bana büyük bir yük olmuştu. Çelişkiler ile o zaman tanıştım, bir şeyi anlayamadığım için ilk defa o zaman göz yaşı döktüm. Zor olmadı, düşününce gözlerim yaşardı.

Yıllar yılı hep aklımda şu soru vardı "gözyaşı neden akar?". Hiç bilemedim bu sorunun cevabını, hep sordum ama hep yanıtsız kaldım. Bir gün aklıma geldi cevabı; hala hayatta olduğumuz için, gözyaşları akardı. O zamanlar gözyaşıyla tanıştığımda anlamıştım: hala hayattaydım. Peki ne için?

Küçük küçük savaşlardan doğar sanıyordum en büyük savaşlar. Öyle değilmiş..
Küçük küçük isteklerden doğar sanıyordum en büyük arzular. Öyle değilmiş..
Gerçek neymiş biliyor musunuz? Gerçek; insanların doğmadan önce neyi yapıp neyi yapmayacağına karar verilmesiymiş.

Yıllarca kader olgusunu reddeden bünyem, son anlarını yaşarken bunu kabul etmeye başladı.

Anlatılacak çok fazla bir şey yok, vakit geldi-geçiyor.
Daha fazla durmanın, yaşamanın ve yaşatmanın manası yok.

Ve son olarak, hayatımda sevdiğim tek kadın, ben seni hiç aldatmadım.

hoşçakal

Tanrı sevgidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder